Patent Nedir?

Patent nedir: En basit ifade ile bir buluşu veya yeni bir ürünü ortaya çıkaran kişinin, bu buluş veya ürün üzerindeki haklarını güvence altına almaktır. Daha açık ifade edecek olursak; buluşu yapan ya da ürünü üreten kişi, buluş veya ürünün satışı, çoğaltılması ve pazarlanması gibi alanlarda hak sahibi olmuş olur ve ürün sahibinden başka hiç kimse bu ürünün bir benzerini ya da bu ürünün satışını yapamaz.  Kısacası patent ile ürün üzerindeki tüm haklar yasal olarak ürün sahibine verilmiş ve güvence altına alınmış olur.

Patent nedir bilmemiz gerekiyor çünkü sıkça marka tesciliyle karıştırılan bir kavramdır. Patent, buluş ya da yeni ürünü; marka tescili ise hizmet veya malı korur. Ayrıntılı bilgi için marka tescili sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Eğer bir patent tescili istiyorsanız varsa patent sorgulama sayfamızdan ayrıntılı bilgi edinebilir ve bize ulaşarak uzmanlarımızdan destek alabilirsiniz.

Patent Nedir ?

Patent hakkı ise, buluş veya ürün sahibinin, ürünü belli bir süre üretebilme, dağıtabilme ya da ithal edebilme hakkıdır. Bu hakları yasal olarak koruyan belge ise patenttir.

Patentler koruma sürelerine göre üçe ayrılmakta olup; incelemeli, incelemesiz ve faydalı modelolarak isimlendirilir. Faydalı model, yeni bulunan ve sanayide kullanılabilen bir ürünün sahibine, bu ürünü üretme ve pazarlama hakkının belli bir süreliğine tanınmasıdır. Faydalı model korumasına sahip olmak diğerlerine göre daha ucuz ve kolay olduğu için bu modelin küçük ve orta ölçekli sanayi kuruluşlarımızı yeni ürünler ortaya çıkarma konusunda teşvik edici olduğu kabul edilmektedir.

Patent, teknik bir soruna bir çözüm getiren ya da bir ürün veya işlemin yapılmasını yeni bir yolla tanımlayan bir buluş için sahibine belirli bir süre ile bu buluşun kullanımı için tanınan tekel hakkıdır. Patent, buluşun ekonomik getirilerinden sadece başvuru sahibinin yararlanmasına imkân vererek, rakiplerine karşı teknik ve ekonomik üstünlük kazandırır. Söz konusu buluştan başkalarının yararlanmasını yasaklama hakkı sağlar.

Buluş sahibi Ar-Ge faaliyetleri ile buluşunu hayata geçirmek için ciddi miktarda emek, zaman ve para harcamaktadır. Bu nedenle, gereksiz harcamalar yapmamak adına üretilmesi ve pazarlanması planlanan ürünlerin, patent ve faydalı model belgesine sahip olup olmadığı araştırılmalıdır. Araştırma için; dünyada yayınlanan tüm patent dokümanlarının yer aldığı patent araştırma web sitelerinden ücretsiz olarak yararlanılabilmektedir. Konu hakkında detaylı bilgi için web sitemizden yer alan Patent Araştırma sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Ar-ge çalışması yapılmak istenen sektör ile ilgili gelişmeler bu veri tabanlarından takip edilmeli ve bir buluş fikri meydana geldiğinde, fikrin konusu olan yeniliğin daha önceden tescillenip tescillenmediği de yine bu sitelerden araştırılmalıdır.

Patentli bir buluş; alınıp satılabilen, kiralanabilen diğer mallar gibi, buluş sahibinin mülkiyeti haline gelir. Patent tescili alındıkları ülkelerde geçerlidir. Örneğin; Patent tescili alınan ürünlerin, başkaları tarafından Türkiye’ye ithal edilmesi durumunda, patent tescil sahibine ithalatı durdurma hakkı sağlamaktadır. Bu nedenle patentlerin, faaliyet gösterilen ya da gösterilmek istenen ülkelerde tescillerinin yapılması gerekmektedir. Tescilin bulunmadığı ülkelerde bir yıllık rüçhan hakkından faydalanılabilir. Çalışılması düşünülen ülkelerin tümünde de tescil alınması, haklarınıza sahip çıkabilmeniz açısından çok önemlidir. Bunun için uluslararası toplu patent başvurularının avantajlarından faydalanılabilir.

Patent Tescili için Gerekli Kriterler:

  • Yenilik,
  • Tekniğin bilinen durumunun aşılması,
  • Sanayiye uygulanabilirliktir.

Yenilik; Başvuru yapılmadan önce başkaları tarafından yazılı, sözlü ya da uygulanarak açıklanmamış olmak anlamında mutlak yeniliktir.

Tekniğin bilinen durumunun aşılması kriteri; Buluşun ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikâr bir şekilde çıkarılmayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş olması olarak kabul edilir.

Sanayiye uygulanabilirlik; Buluşun tümüyle teorik olmak yerine pratiğe uygulanabilir özellik taşıması demektir. Bu üç kriteri taşıyan buluşlar patent tescili ile korunabilirler.

Patentlenebilirlik kriterlerinden “buluş basamağı” nın mevcut olmadığı durumlarda daha kısa sürede tescil hakkı elde edilebilen Faydalı Model tercih edilir. Patent korumasına göre koruma süresi daha kısa olup daha çok, küçük ve orta ölçekli sanayinin tercih ettiği bir koruma şeklidir. Ancak hak sahibine patent korumasına göre daha zayıf bir koruma sağlar. Faydalı Model koruması usuller ve usuller sonucunda elde edilen ürünler ile kimyasal maddeler için elde edilemez.

Patent Verilemeyecek Konular ve Buluşlar:

  • Zihni, ticari ve oyun faaliyetlerine ilişkin plan, usul ve kurallar,
  • Keşifler, bilimsel teoriler, matematik metotları
  • Bilginin derlenmesi, düzenlenmesi, sunulması ve iletilmesi ile ilgili teknik yönü bulunmayan usuller,
  • İnsan ve hayvan vücuduna uygulanacak teşhis ve tedavi usulleri ile cerrahi usuller.(Bu usullerin herhangi birinde kullanılan terkip ve maddeler ile bunların üretim usulleri hariç.)
  • Konusu kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olan buluşlar,
  • Bitki veya hayvan türleri veya önemli ölçüde biyolojik esaslara dayanan bitki veya hayvan yetiştirilmesi usulleri.

Patent ayrıca, etkin bir teşvik aracıdır. Entelektüel, teknik ve mucit yetenekleri buluş yapmaya, iş adamlarını da, yapılan buluşları sanayide uygulamak suretiyle değerlendirmeye teşvik eder. Patentler, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin oluşmasını teşvik eden ve teknik bilginin yayılmasında birinci derecede rol oynayan etkenlerdir. Patent teşvik sistemi, sağladığı koruma itibariyle, imalat faaliyetinin genişletilmesinde fiili ve etkin bir rol üstlenmektedir.

 Patent Nasıl Alınır ?

Patent tescil belgesi, buluşun ekonomik getirilerinden sadece başvuru sahibinin yararlanmasına imkân vererek, rakiplerine karşı teknik ve ekonomik üstünlük kazandırır. Buluş sahibine belirli bir süre için söz konusu buluştan başkalarının yararlanmasını yasaklama hakkı sağlar. Patent belgesi bir bakıma buluşçunun emeğine, parasına ve harcadığı zamana verilen ödüldür. Patent tescili taklitçilerin buluşa sahip çıkmasını engeller ve patent sahibinin buluş üzerindeki hukuki haklarını korur.

2Buluşların patentle korunması sadece patent sahibine fayda sağlayan bir olgu değildir. Aksine patent sistemi, ülkesel boyutta ve hatta uluslararası alanda önemli işlevlere sahiptir. Zihin ürünlerinin toplum bireylerince tanınabilmesini sağlayarak toplumsal, kültürel ve teknolojik gelişmeye katkıda bulunmaktadır.

3İnovasyon yapan ve inovatif fikir ve ürünlerini patentle koruma altına alan şahıs ve işletmelerin bulunduğu ülkelerde işsizlik azalır; kişilerin kazançları artar; herkes daha iyi şartlarda yaşamaya başlar. Bir ülkede ne kadar çok patent başvurusu yapan işletme varsa, o ülkenin insanlarının yaşam kalitesi ve refahı o kadar artar: İnsanlar çok daha iyi şartlarda yaşar; çok daha iyi hizmetlerden yararlanır ve çok daha yüksek gelirler elde ederler. Aynı zamanda ülkenin de rekabet gücü artar. Bunun anlamı ise, o ülkenin diğer ülkelere göre daha güçlü bir konuma yükselmesidir.

Efor Patent olarak, başvuru işlemlerinden hukuki süreç yönetimine, patent araştırma ve analizlerinden patentlerin ticari değere dönüştürülmesine her aşamada hem yurtiçinde hem de yurtdışında buluşlarınızın takip ve korunmasında size tam bir hizmet zenginliği sunmaktayız. İzlediğimiz prosedür kısaca aşağıdaki şekilde açıklanabilir.

  • Patent başvurusu öncesi, başvuruya konu buluşun Türk Patent Enstitüsü ve uluslararası patent veri tabanlarından ön araştırmasının yapılması
  • Başvuru dosyasının hazırlanması, özet, tarifname, istemler ve teknik resimlerin başvuruya uygun şartlara getirilmesi
  • Ulusal ve uluslararası başvuru dosyalarının hazırlanması ve resmi ofis girişlerinin yapılması
  • Başvurunun ilanı süresince gelebilecek olası itirazlara ve/veya olumsuz kararlara karşı itiraz işlemlerinin yapılması ve karşı görüşlerin bildirilmesi
  • Patent tescil işleminin sonuçlandırılıp, patent belgesinin başvuru sahibine gönderilmesi
  • Resmi Patent bülteninin izlenmesi, yayınlanan benzer patentlerin bildirimi ve süresi içerisinde itiraz işlemlerinin yapılması
  • Tescilli ve/veya başvuru halinde olan patentler ile ilgili devir, lisans, adres – unvan ve nevi değişiklikleri, veraset ile intikal, birleşme, teminat gösterme gibi sicil kayıt işlemlerinin yapılması
  • Patent başvurularının geçerliliğini koruyabilmesi için yıllık vize sürelerinin takibi, bildirimi ve gerekli işlemlerin yapılması.

Patentlenebilirlik kriterlerinden biri olan sanayiye uygulanabilirlik koşulunun sağlandığını gösteren; patentinizin ticari olarak kullanımını kanıtlayan evrakların, tescilinin ilan edildiği tarihten itibaren 3 yıl içerisinde TPE nezdinde dosyalanması gerekmektedir. Aksi takdirde 551 Sayılı KHK gereğince zorunlu lisans ilanı verilmesi gereklidir. Yasal süresi içerisinde kullanım evraklarını dosyalanmalıdır.

Telif Hakları

Kişinin her türlü fikri emeği ile meydana getirdiği ürünler üzerinde hukuken sağlanan haklardır.
Telif Hukukunun Gerekliliği
·      1948 Tarihli Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin
27’inci Maddesi:
“1. Herkes toplumun kültürel faaliyetine serbestçe katılmak, güzel sanatları tatmak, bilim alanındaki ilerleyişe katılmak ve bundan yararlanmak hakkına sahiptir.
2. Herkesin sahibi bulunduğu (yarattığı) her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserinden doğan manevi ve maddi yararlarını korunmasını isteme hakkı vardır.”
·      Eserler, insan hayatını yaşamaya değer kılan bir güvencedir. Buluşlar ve sanat eserlerini korunmasını sağlamak, dikkatle izlenmesi gereken bir Devlet görevidir. Devlet «buluşlar ve sanat eserlerinin korunması» görevini yasal kurallar öngörmek suretiyle yerine getirecektir.
·      Kültür yaşamını düzenleme görevinin devlet tarafından üstlenilmesi zorunluluğunun beş temel nedeni bulunmaktadır. Bunlar; Toplumsal Adalet Kültürel Gelişim Ekonomik Etken Manevi Neden Ulusal Saygınlık Teknolojideki hızlı gelişimdir.
·      Fikri hakların korunması temel insan haklarından biridir.
·      Fikri Hakların gelişiminde iç dinamiklerden çok dış dinamiklerin etkisi olmuştur.
·      Fikri hakların ekonomik boyutu yadsınamaz bir hal almıştır.
·      Yaratıcı düşünce ürünlerinin yeterince korunmadığı bir toplumda ilerleme kaydedilmesi mümkün değildir. Bu koruma ise devletin görevidir ve ancak etkin bir fikri hak mevzuatıyla mümkündür.
·      Fikri haklarda eser sahibi ile toplum, ulusal menfaatler ve dış dinamikler arasındaki dengeler esastır ve bu denge kurulduğu oranda fikri hukuk mevzuatı başarıya ulaşmış sayılır.
Telif Haklarının Özellikleri
·      Telif Hakkının doğması için tescile gerek yoktur. Fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklar eserin üretilmesiyle birlikte doğar.
·      Telif hakları soyut niteliğe sahiptir. Telif hakları ile koruma altına alınan, insan düşüncesinin yarattığı maddi olmayan mallardır. Telif hakları somutlaştığı maddeden ayrı ve bağımsız bir varlık ve hukuki değere sahiptir.
·      Telif haklarında ülkesellik ilkesi geçerlidir. Koruma hangi ülkede talep ediliyorsa koruma şartları o ülke mevzuatına göre belirlenir.
·       Mutlak hak niteliğine sahiptir. Telif hakları herkese karşı ileri sürülebilirler. Ancak toplum menfaatinin korunması gibi nedenlerle bu mutlak hakka çeşitli sınırlamalar getirilmiştir. Mutlak hakka getirilen sınırlandırmalar: Kamu düzeni, genel ahlak, kamu yararı gibi sebeplerle getirilen sınırlamalar ve hususi menfaat (şahsi kullanım vs.) yararına getirilen istisnalardan oluşmaktadır. (Örneğin, bir eserin kâr amacı güdülmeksizin, şahsi kullanım amacıyla çoğaltılabilmesi mümkündür.)
·      Fikri mülkiyet hakları belli bir süre boyunca korunurlar.(fikir ve sanat eserlerinde 70 yıl vs.) Fikir ürünleri somutlaştıkları eşyadan ayrı ve bağımsız bir hukuki statüye sahiptir.
·      Fikri ürünler özel kanun, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde düzenlenmektedirler.
 
Telif Haklarının Tarihsel Gelişimi
İlk ve Ortaçağ Dönemi
O dönemlerde fikir ürünlerinin korunmasına ilişkin olarak, “Bir şeyin aslına sahip olan kimse, onun teferruatına da sahip olur.” ilkesi benimsenmiştir.Eseri üretenin, iktisaden veya manevi yönden korunmasına da gerek duyulmuyordu.
İmtiyazlar Dönemi
Fikri haklara ilişkin ilk düzenlemeler, matbaanın icadıyla başlamaktadır. Bu nedenle, matbaanın icadı, fikri hakların gelişimi açısından bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir.Matbaanın icadıyla birlikte, eserler, sayısız olarak çoğaltılmaya başlamış, bu yolla kazanç elde eden müteşebbis bir sınıf doğmuş ve bunun sonucu olarak da fikri haklar alanında hukuki koruma ihtiyacı doğmuştur.
Fikri haklar alanındaki ilk düzenlemeler, idari otoritelerin emirleri ile verilen basım imtiyazları şeklinde ortaya çıkmış ancak imtiyazlar giderek yayınevi mülkiyeti denilen ve eser sahibinin hakkını bertaraf eden bir aşamaya ulaşmıştır.
Eser sahiplerini koruyan ilk kanun, İngiliz Parlamentosu tarafından 1709’da kabul edilen “Kraliçe Anne Kanunu” (The Statute of Anne) adını taşıyan kanundur.
Türkiye’de Telif Haklarının Tarihsel Gelişimi
 
İlk Türk matbaasının 1727’de kurulmuş olması nedeniyle telif hakları alanında Batıdaki gelişmeler yaklaşık 300 yıl gecikme ile takip edilebilmiştir. Ülkemizde, Osmanlı döneminde telif hakkıyla ilgili ilk hukuki düzenleme 1857 tarihli Telif Nizamnamesidir. Bu Nizamnameye göre, eseri basanın basılan nüshalar tükeninceye kadar, eser üzerinde zilyetliği bulunmaktaydı. Yazara da hayat boyu imtiyaz tanınmakta ve basan ile anlaşmak ve satmakla ilgili konular düzenlenmekteydi, ayrıca anlaşmadaki sayıdan fazla bastıran kişiler cezalandırılmaktaydı
Gerçek anlamda ilk fikir ve sanat eserleri kanunu olan “Hakkı Telif Kanunu” 8 Mayıs 1910 tarihinde çıkarılmıştır. Hakkı Telif Kanunu ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın talebi ve İstanbul Hukuk Fakültesi’nin de talimatı üzerine, Prof.Hırsch tarafından hazırlanan 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 1 Ocak 1952 tarihine kadar yürürlükte kalarak, Türk kültür ve sanat yaşamını belirleyecek olan bir kanun olarak yürürlüğe konulmuş ve Kanunun  14 üncü maddesi ile çeviri bütünüyle serbest bırakılmıştır.
Gerek 1910 tarihli Hakkı Telif Kanunu gerekse Türkiye’nin 1886 Bern Sözleşmesi’nin 1948 belgesine katılmasını gerçekleştiren 5777 sayılı kanun, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 1952 tarihine kadar uluslararası alandaki gelişime uzak kalmıştır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ise Profesör Ernst Hirsch tarafından hazırlanmış ve 1952 yılında yürürlüğe girmiştir. 1952’de yürürlüğe giren 5846 sayılı kanun ise 1983, 1995, 2001, 2004 ve 2007 ve  2008 yıllarında değişikliğe uğramıştır.
Ülkemizin Uluslararası Anlaşmalara Katılımına İlişkin Tarihsel Süreç
Cumhuriyet döneminde, Lozan Anlaşmasına ekli Ticaret Sözleşmesinde, Türkiye’nin sınai, edebi ve artistik mülkiyetin korunmasıyla ilgili milletlerarası anlaşmalara 12 ay içinde katılması öngörülmüştür.
Ancak, Türkiye, çeviri eserlere olan ihtiyacına işaret ederek konuya ilişkin çekince ileri sürmüş, sözleşmeye taraf olan diğer devletlerin itirazı üzerine Türkiye’nin sözleşmeye katılması mümkün olmamıştır.
Türkiye, Bern Birliği’ne 1951 tarih yılında taraf olmuş; 1995 yılında ise Bern Sözleşmesi’ni kabul etmiştir. Bern Sözleşmesi’ne katılım hazırlığının yapıldığı süreçte Hakkı Telif Kanunu’nun ihtiyaçlara cevap veremediği daha iyi anlaşılmış, Bern Sözleşmesi’nin hükümlerine uyumlu bir kanunun çıkarılması gereği ortaya çıkmıştır.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun Düzenleme Alanı
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda telif haklarının aşağıda belirtilen temel unsurları düzenlenmektedir.
·         ESER
·         ESER SAHİBİ
·         ESER SAHİBİNİN HAKLARI
·         KORUMA SÜRELERİ
·         ESER SAHİBİNİN HAKLARINA İLİŞKİN İSTİSNA VE KISITLAMALAR
·         MESLEK BİRLİKLERİ
·         HAKLARIN DEVRİ (SÖZLEŞMELER)
·         BAĞLANTI HAKLAR
·         İHLAL VE YAPTIRIMLAR
Eser
Kanunumuza göre bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilip koruma altına alınabilmesi için;
·         Fikri bir çabanın ürünü olması,
·         Sahibinin hususiyetini taşıması,
·         Şekillenmiş olması,
·         Kanunda sayılan eser türlerinden birine girmesi, gerekmektedir.
Eser  Çeşitleri
·         İlim ve edebiyat eserleri
·         Musiki eserleri
·         Güzel sanat eserleri
·         Sinema eserleri
·         İşlenme ve Derlemeler
Eser Sahibi
Kanunumuza göre; bir eserin sahibi onu meydana getiren kişidir. Bir eserin birden fazla sahibi olabilir.
Bir işlemenin veya derlemenin sahibi, asıl eser sahibinin hakları saklı kalmak kaydıyla onu işleyendir.
Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı eserin birlikte sahibidir. Ayrıca çizgi filmlerde animatör de eser sahipleri arasında sayılmıştır.
Haklar ve Yaptırımlar
Eser Sahibinin Hakları
5846 Sayılı Kanunda eser sahibine ilişkin haklar mali ve manevi haklar şeklindedir.
Manevi Haklar:
·         Umuma arz hakkı
·         Adın belirtilmesi yetkisi
·         Eserde değişiklik yapılmasını men etme yetkisi
·         Eser sahibinin malik ve zilyede karşı haklar
Mali Haklar ise;
·         İşleme Hakkı: Diğer bir eserden yararlanmak suretiyle bu esere oranla bağımsız olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat ürünleri meydana getirme hakkı,
·         Çoğaltma Hakkı: Bir eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli olarak nüshasının veya nüshalarının çıkarılmasıdır.
·         Yayma Hakkı: Bir eserin aslını veya çoğaltılmış fiziki nüshalarını kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak veya diğer yollarla dağıtma hakkıdır.
·         Temsil Hakkı: Bir eserden, doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline yarayan aletlerle umumi mahallerde okumak, çalmak, oynamak ve göstermek gibi temsil suretiyle faydalanma hakkıdır
·         Umuma İletim Hakkı: Bir eserin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının radyo-TV , uydu ve kablo gibi telli veya telsiz yayın yapan kuruluşlar vasıtasıyla veya dijital iletim de dahil olmak üzere işaret ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla yayınlanmasıdır.
Hakların Devri
Eser sahipleri veya mirasçıları mali haklarını karşılıklı veya karşılıksız, süreli veya süresiz olarak devredebilirler. Mali haklara ilişkin sözleşmelerin yazılı olması ve devre konu hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır.
Hakların İstisnaları
·         Kamu Düzeni Düşüncesiyle
·         Genel Menfaat Düşüncesiyle
·         Kişilerin Hususi Menfaati Düşüncesiyle
·         Kopya ve neşir
·         Hükümete Tanınan Yetkiler
Bağlantılı Hak Sahipleri
İCRACI SANATÇILAR: Bir eseri özgün bir biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden sanatçılardır.
FONOGRAM YAPIMCILARI: Bir icra ürünü olan sesleri veya diğer sesleri plak, kaset, CD gibi ses taşıyıcılarına ilk defa tespit eden ve bu durumun hukuksal sorumluluğunu üstlenen gerçek ya da tüzel kişilerdir.
RADYO-TELEVİZYON KURULUŞLARI: Kablolu, kablosuz veya uydu aracılığıyla her türlü yayın yapan kuruluşlarıdır.
FİLM YAPIMCILARI: Görüntüleri anlaşılabilecek, çoğaltılabilecek veya iletilebilecek şekilde; bir araca ilk kez kaydeden gerçek veya tüzelkişidir.

Dosya Uzantıları

Dosya: Bilgisayarda yaptığımız her işlem dosyalar aracılığı ile yapılmaktadır. Bir
oyun oynayacaksak onun için gerekli dosyalar ekran görüntüleri dosyalarda saklanır.
Yazdığımız belgeler, hesap tabloları, sunular, çizdiğimiz resimlerin hepsi dosyalarda saklanır.

Bu sayede yaptığımız çalışmaları istediğimiz herhangi bir zamanda açıp okuyabilir gerekli değişiklikleri yapabiliriz. Bilgisayarda bulunan bütün dosyalar “dosyaadı.uzantı” şeklinde saklanır.

Dosya_adı o dosyanın yaptığı işe göre verilmiş mantıksal bir isimdir ve toplam 255
karakter uzunluğunda olabilir, uzantı ise o dosyanın işlevine göre bilgisayar tarafından daha önceden belirlenmiş bir isim olabilir ve genelde 3 harf uzunluğundadır. Uzantılar sayesinde o dosyanın hangi programla hazırlandığını ve hangi programlarla açılabileceğini anlayabiliriz.
Aşağıda belli birkaç dosya uzantı örneği bulunmaktadır;

Uzantı :  Açıklama

  • exe: Uygulama dosyaları
  • txt:  Metin dosya
  • jpg, gif, png, bmp: Resim dosya uzantılarıdır.
  • avi, mpeg, mkv, mov, rm, flv, mp4, wmv: Video dosya uzantılarıdır.
  • mp3, wav, track, wma: Ses dosyaları
  • doc, docx: Microsoft Word dosya uzantısı
  • xls, xlsx: Microsoft Excel dosya uzantı
  • ppt, pptx, pps: Microsoft Power Point dosyası
  • zip, rar:  Sıkıştırılmış dosyalar
  • pdf: E-kitap dosyası
  • html, php, asp: Web sayfası

Video dosyalarını: Gomplayer, Media Player, BSplayer, Vlc Player gibi video oynatıcı programlarla açabilirsiniz

İşletim Sisteminin Görevleri

  • Merkezi işlem birimini ayrı işlere yönlendirmek ve yönetmek.
  • Ana belleği yönetmek.
  • Harici kayıt cihazlarını yönetmek.
  • Giriş/çıkışları kontrol etmek.
  • Bilgisayar sisteminin güvenliği ve kontrolünü sağlamak.
  • Dosya yönetimini sağlamak.

İşletim sistemi özetle bilgisayardaki tüm donanımların, yazılımların ve dosyaların yönetimini sağlayan en temel yazılımdır.

İşletim sistemi yüklü olmadan bilgisayar, tablet veya telefonumuzu kullanamayız.

İşletim Sistemi Nedir? Ne İşe Yarar?

İşletim Sistemi Nedir?

İşletim sistemi, belli kurallar dahilinde programların çalışmasını ve kullanıcı ile bilgisayar arasındaki iletişimi sağlayan komutlardır. Bilgisayarın güç düğmesine basılmasıyla ekrana biosta kayıtlı olan bilgiler gelir hemen ardındın da hangi işletim sistemi kullanılıyorsa o sistemin adı görüntülenerek sistem açılıp kullanılmaya hazır hale gelir. Eğer hard diskte veya diskette geçerli bir işletim sisteminiz yoksa ekranda non sistem disk uyarısı görülür. Genel amaçlı bir işletim sisteminin üstlenmesi gereken işler şunlardır;

İşletim Sistemi Görevleri

  • Çevre birimleri ile programlar arasındaki iletişimi sağlamak.
  • Saklama aygıtlarındaki dosyalara belli bir düzende ulaşılması için bir dosya yönetim sistemi oluşturmak.
  • Programlar arası veri iletişimi sağlamak.
  • Özellikle çok kullanıcılı sistemlerde kaynaklara güvenli erişim sağlamak.
  • Sistemin belleğini yönetmek, disk tamponu gibi ek olanaklar sağlayarak belleğin etkili bir şekilde kullanılmasını sağlamak.
  • Kullanıcının programları çalıştırmasını ve çeşitli komutlar vermesini sağlamak.

Dünyada en yaygın kullanılan işletim sistemlerine baktığımızda Linux, Microsoft Windows,Android ,Mac OS X ve iOS karşımıza çıkmaktadır.

İşletim Sistemi Çeşitleri

Chromium İşletim Sistemi: Chromium google tarafından Linux çekirdeği esas alınarak tasarlanmış bir işletim sistemidir

GNU/Linux İşletim Sistemi: Linux, Unix’e benzeyen ancak tamamen orijinal kod ile ücretsiz ve açık bir işletim sistemi yaratmaya çalışan bir programcı kitlesi işbirliğidir. Bugün dünyanın dört bir yanına yayılmıştır ve sürekli olarak gelişim içerisindedir. Bu sistemde bir hata tespit edilirse dünyanın herhangi bir yerindeki bir programcı çok kısa sürede bu sorunu çözebilir.

Pardus İşletim Sistem: Tübitak Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü bünyesinde yürütülen bir Linux dağıtımı projesidir. kullanıcılarının temel masaüstü ihtiyaçlarını karşılayan, mevcut Linux dağıtımlarının üstün taraflarını kavram, mimari ya da kod olarak kullanan bir ulusal dağıtımdır.

Windows İşletim Sistemi: Microsoft şirketinin geliştirdiği Windows (pencereler) kullanıcıya grafik arabirimler ve görsel iletilerle yaklaşarak, yazılımları çalıştırmak, komut vermek gibi klavyeden yazma zorunluluğunu ortadan kaldıran, dünyada en çok kullanılan işletim sistemi ailesidir. İlk Windows 1981 yılında satışa sunulmuştur. Günümüzde en çok kullanılan sürümü Windows 7 olmuştur. Özellikle tablet bilgisayarlar için Windows 8 geliştirilmiştir. Son olarak Windows 10 sürümü bulunmaktadır.

Unix İşletim Sistemi: Çok esnek bir işletim sistemidir. Çok pahalı makinalardan en ucuz dizüstü bilgisayarlara kadar kullanılabilen bir işletim sistemi olmakla birlikte eğitim ve öğretim kurullarında kullanılmıştır. Çeşitleri: 1- BSD Unix >>> AIX 2- Open Solaris >>> SCO Unıx 3- Hp – UX >>> SUN OS

Linux İşletim Sistemi: Virüs bulaşma olasılığı düşük olan bir işletim sistemidir. (%5 kadardır). Bilgisayarı ağırlaştırmaz ve fazla kasmaz. Program çalıştırma özelliği diğerlerine göre daha yüksektir. Windows kadar basit bir işletim sistemi değildir ancak ne yaptığını bilmeyen birisi için sistem tam bir eziyettir.

Mac OS İşletim Sistemi: Apple firması tarafından piyasaya sürülen Apple bilgisayarlarında çalışan sistem yazılımı ilk olarak 1984 yılında orijinal Machintosh adı ile tanıtılmıştır. En son ana sürümü OS X (10.11 El Capitan)’tir tir. Güzel göründüğü kadar kullanım kolaylığı da sunan bir tasarıma sahiptir. basit, sezgisel hareketlerle kontrol edilebilir bir sistemdir.

Android İşletim Sistemi: Android, Google, Open Handset Alliance ve özgür yazılım topluluğu tarafından geliştirilen, Linux tabanlı, mobil cihaz ve cep telefonları için geliştirilmekte olan, açık kaynak kodlu bir mobil işletim sistemidir. Son sürümü 6.0 (Marshmallow) dır. Günümüz telefonlarının vazgeçilmez işletim sistemlerindendir. Android açık kaynak kodlu olması dolayısıyla geliştirmeye çok açık bir platform. İnsanlardan gelen istekler ve ihtiyaçlar çok kısa sürede karşılanıyor.